Kişinin uzun saatler boyunca öne eğik bir pozisyonda oturması boyun düzleşmesi ve sırtta kamburluğu fazlasıyla tetiklemektedir, buna ek olarak omuz başları öne doğru gidip tüm omuz kuşağında ağrı oluşmasına da yol açabilmektedir. Yine bu durumlara bağlı migren benzeri baş ağrıları tabloya eşlik edebilmektedir.

Masa başı çalışanlar ağrılarınızla yaşamak zorunda değilsiniz. Fizyoterapist Berkant Ketenci, masa başı çalışanlarda görülen fiziki problemleri daha çok ele aldı.

Bu problemlerin çözümlerine değinmeye çalışan Berkant Ketenci, Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte beden gücü yerini yavaş yavaş makinelere bıraktığı için günümüzde birçok iş artık masa başı yapılmaktadır.  Bu durum her ne kadar insan gücüne olan bağımlılığı azaltmak, iş sürecini hızlandırmak ve birçok konuda giderleri azalmak gibi avantajlar sağlasa da hareket etmek için dizayn edilmiş insan vücudu üzerinde olumsuz etkiler ortaya çıkartabilmektedir. İnsan yapısı anatomik olarak birçok kemik, eklem, kas ve diğer yumuşak dolulardan oluşmaktadır. Hareket sistemi özelinde bu yapılara ihtiyaç duyduğu hareketi vermediğimiz zaman birçok fiziki problem ile karşılaşmaktayız. Bu problemler bazen sadece hareket sistemi ile sınırlı kalmayıp diğer birçok sisteme zarar verebilmektedir. Örneğin uzun oturuş süreleri kalp-damar sistemi üzerinde olumsuz etki yaratıp pıhtı atma konusunda riski artırabilmektedir. Benzer bir mantık ile solunum sistemi üzerinde hareketsizliği bağlı akciğer kapasitesinin azalmasına yol açıp solunum sistemi problemlerini tetikleyebilmektedir” dedi. 

Ketenci yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Masa başı çalışanlar uzun mesai saatleri boyunca bir bilgisayar ekranına odaklanıp oturmaktadır. Bu duruma bağlı en çok karşılaştığımız fiziki sorunların başında boyun-sırt-bel olarak omurga problemleri gelmektedir. Bu durumları takiben kalça problemleri, omuz problemleri gibi durumlar daha çok göze çarpmaktadır.

Kişinin uzun saatler boyunca öne eğik bir pozisyonda oturması boyun düzleşmesi ve sırtta kamburluğu fazlasıyla tetiklemektedir, buna ek olarak omuz başları öne doğru gidip tüm omuz kuşağında ağrı oluşmasına da yol açabilmektedir. Yine bu durumlara bağlı migren benzeri baş ağrıları tabloya eşlik edebilmektedir.

Uzun oturuş süresinin omuz kuşağı, boyun ve sırt bölgesine etkisi yukarıda bahsettiğimiz gibiyken bel ve kalçaya etkisi yanlış oturmaya bağlı ortaya çıkmaktadır. Normalde olması gereken oturma pozisyonu belimizin oturduğumuz koltuk ile tam temas halinde olmasıdır fakat bir çoğumuz nispeten önde ve kaykılarak oturmaktayız. Bu durumda yük daha fazla kuyruk sokumu bölgesine binip tüm kalça ve bel mekaniğini olumsuz etkilemektedir. Böylece aşağıdan yukarıya bir asimetri gelişip tüm omurgayı olumsuz etkilemektedir.

Kovid 19'un Kalp Krizi, Felç ve Ölüm Riskini Artırabildiği Ortaya Çıktı Kovid 19'un Kalp Krizi, Felç ve Ölüm Riskini Artırabildiği Ortaya Çıktı

Şu ana kadar bahsettiğimiz durumlar eklem ve kemik dizilimlerinde ortaya çıkan problemlere ışık tutmaktaydı oysa bu problemler sadece kemik ve eklemlerle sınırlı kalmayıp maalesef çevre kaslar ve yumuşak dokulara da zarar verebilmektedir. Bu zararlar arasında karşımıza en çok boyun ve sırtta gelişen kulunçlar çıkmaktadır. Kulunçlara ek olarak omuz kalça ve bel bölgesinde kas gerginlikleri, kas spazmları da açıkça gelişebilmektedir.

Tüm bu durumlar açısından bizlerin görev ve amacı kişide gelişen mekanik sorunları iyi saptayıp bu sorunları giderecek manuel terapi teknikleri uygulamak ve elde ettiğimiz kazanımları koruyabilmek amacıyla kişiye özel egzersiz programları planlamaktır. Ayrıca uzun oturma süreleri göz önünde bulundurulduğunda çalışma şartlarının daha ergonomik hale getirilmesi için gerekli dokunuşları yapmakta son derece önemlidir.

Yazının başlığında belirttiğim üzere masa başı çalışan bireyler bu ağrı ve problemleriniz ile yaşamak zorunda değilsiniz. Benzer problemlere yönelik gerçekleştirdiğimiz seanslarda ufak dokunuşlar ile ağrılarını giderdiğimiz birçok danışanımız bulunmaktadır.

Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.”

Ali Eray ÇELİK

Editör: ALİ ERAY ÇELİK