Bayram öncesi yoğunluk uzun tır kuyrukları oluşturdu Bayram öncesi yoğunluk uzun tır kuyrukları oluşturdu

Kemalpaşa Halk Eğitimi Merkezinde Özel Eğitim Öğretmeni olarak görev yapan Selma Dereci Başar, 21 Mart Down Sendromlular Günü nedeniyle özel gereksinimli bireyler için toplumsal farkındalık hakkında açıklamalarda bulundu.

Özel gereksinimli bireylerin toplumda yer edinmelerini ve sosyal hayata kazandırılmaları için vatandaşların bilinçli olması gerektiğine değinen Başar, toplumsal farkındalığın önemine değindi.

Özel gereksinimli bireye sahip ailelerin onlara vereceği eğitim konusunda bilgiler veren Başar, 21 Mart Down Sendromlular Günü nedeniyle özel gereksinimli bireyler için toplumsal farkındalık hakkında açıklamalarda bulundu.

Selma Dereci Başar, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

 “Özel bir bireyin emanetçisi olmak ayrıcalıktır. Masum yürekleriyle bize emanet evlatlar için yapabileceğimiz çok şey var. Özel gereksinimli bir bebeğe sahipsek akran eğitimle ve becerilerini kazandırmaya yönelik oyun ağırlıklı, etkileşimli, bol bol uyaranlı bir eğitim programı hazırlamalıyız. Eğitimde yaş sınırı oldukça önemli. 0-2 yaş arasında verilen eğitim yavrularımızın hayatında oldukça önemli. Bu dönemi iyi bir uzman rehberliğinde doğal dünyalarında vermeliyiz. Ailenin her ferdi eğitime dahil edilmeli.

Evlatlarımızı hayatın içerisine katarak model olarak, elinden tutarak fiziksel yardımla öğretebiliriz. Hiçbir şey bilmiyorsak komut vermek bile yavrularımızın gelişimine katkı sağlar. Sevgi zaten adeta sihirli bir değnektir, sevgisiz olmaz. Unutmamalıyız ki her çocuk öğrenir; kimi aynı anda kimi farklı zamanda, kimi farklı yolla kimi aynı yolla ama her çocuğun öğreneceği çok şey vardır. Yıllar evvel Bünyamin Birkan Hocamın bir seminerinde kulağıma küpe, yüreğime umut çiçekleri açtıran o iki cümleyi uygulamak isterim. Her çocuk öğrenir, tekrarlar öğretir. Bir anne ve öğretmen olarak toplumdan ricam; lütfen sokakta, parkta, umumi yerlerde gördükleri özel gereksinimli bireylere gözlerini dikerek bakmasınlar. Kendilerini onların yerine koyup öyle davransınlar. Hiç kimse bu bakışlara maruz kalmak istemez. Zaten zar zor sokağa çıkmış bireyler bakışlarıyla bunaltıp meraklı sorularıyla rahatsız edip evlerine hapsetmesinler. Hangimiz birbirimizin aynısıyız ki? Farklılıklarımızla daha renkli ve daha güzeliz.

Farklılıklarımıza saygı duyalım. Okul dışı kalan evlatlarımız evlerinde kalmak zorunda değiller. Halk eğitim merkezlerinde bir tek öğrenci için bile tam zamanlı kurs açılabilmekte. Bu hakkımızı da etrafımıza duyuralım ki ebeveynler kendilerine zaman ayırma ve evlatlarıyla kaliteli vakit geçirme fırsatı bulsunlar. Merkezlerimde hem üretmenin huzurunu yaşıyor hem harçlık kazanıyorlar hem ihtiyaç duydukları alanda eğitim görme imkanına sahip oluyorlar üstelik tam zamanlı ve ücretsiz olarak. Müreffeh bir toplum temennisiyle özel birey ve çocuklarımız iyi ki varsınız. Bizler pırıl pırıl kalpleriniz sayesinde arınıyoruz. Arınmış tertemiz, barış dolu bir dünya temennisiyle. Onlar çok özel ve çok güzeller iyi ki varlar onları çok seviyorum onlar sayesinde dünyamız çok güzel.”

Hikmet BAŞAR

Editör: Haber Masası