SOL Parti Hopa ve Kemalpaşa Örgütü, iktidarın tarım politikalarının üreticileri çıkmaza sürüklediğini belirterek tarımda köklü bir değişim için çağrıda bulundu. “Toprak bizim, emek bizim, değiştireceğiz! Üreten biziz, yöneten de biz olacağız” sloganıyla yapılan açıklamada, üreticilerin ağır borç yükü altında ezildiği, gıda güvenliğinin tehdit altında olduğu ve tarımın şirketlerin kontrolüne bırakıldığı vurgulandı. Açıklamayı Kemalpaşa İlçe Başkanı Müslüm Akbıyık okudu.
SOL Parti’nin açıklamasında, AKP iktidarının tarım politikalarının üretimi çökerttiği, üretenleri yoksulluğa mahkûm ettiği ifade edildi. Üreticilerin ağır borç yükü altında üretemez hale geldiği, emekçi halkın derinleşen açlık ve yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya bırakıldığı kaydedildi. Tarımın şirket eliyle yok edilmesine, üreticinin borç yükü altında boğulmasına izin verilmeyeceği vurgulayan Akbıyık, “Bugün en başta, üreticinin acil taleplerinin karşılanması için mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
Müslüm Akbıyık açıklamasında, “AKP’nin tarım politikaları üretimi çökertti, üretenleri yoksulluğa mahkûm etti. Üreticiler ağır borç yükü altında üretemez hale getirildi; emekçi halk derinleşen açlık ve yetersiz beslenme ile karşı karşıya bırakıldı. Tarımın şirket eliyle yok edilmesine, üreticinin ağır borç yükü altında boğulmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Üreticinin acil taleplerini sıralayan Akbıyık, “Geçimlik tarım yapanların birikmiş elektrik, su ve Ziraat Bankası borçları silinmelidir. İklim krizi kaynaklı tüm zararlar tazmin edilmeli, alım fiyatları insanca yaşanabilecek bir ücret olarak belirlenmeli ve tüm üreticiler için kamusal alım garantisi sağlanmalıdır. Bu talepler etrafında tüm üreticilerle omuz omuza mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Çözüm önerilerine de değinen Akbıyık, tarımsal üretimin toplum yararına yeniden örgütlenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Topraklarımız üzerinde işgalci konumundaki tüm emperyalist tekeller ve şirketler kovulacak. Şirket ve piyasa egemenliğine yol açan tohum yasası gibi tüm yasalar ve DTÖ, IMF, Dünya Bankası başta olmak üzere emperyalist kurumlarla yapılan anlaşmalar iptal edilecek. Özelleştirilen tüm kamu kurumları geri alınacak, üreticiler her düzeyde söz, yetki ve karar sahibi olacak. Tarım alanlarını yok eden maden, enerji ve inşaat projelerine son verilecek, köy tüzel kişilikleri ve ortak mallar geri verilecek. Endüstriyel şirket tarımı ve köylüyü şirketin kölesi yapan sözleşmeli tarım modeli kaldırılacak.”
Akbıyık, Türkiye tarımının halkın gıda egemenliği temelinde yeniden örgütleneceğini vurgulayarak, “Agroekolojik üretime geçilecek, yerel tohum, ekolojik üretim ve mera hayvancılığı desteklenecek. Üretici örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılacak, demokratik kooperatifleşmenin yolu açılacak. Bu mücadele sadece çiftçinin değil, halkın ortak geleceğinin mücadelesidir. Toprak bizim, emek bizim, üretim bizimse söz de bizim olacak. Çiftçiyi ezen, halkı açlığa mahkûm eden bu düzeni birlikte değiştireceğiz. Üreten biziz, yöneten de biz olacağız” diye konuştu.