Toplu sözleşme sürecine ilişkin yazılı bir açıklama yapan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Artvin Temsilcisi Hakan Yavuz, 4 milyon kamu çalışanı ve 2 milyonu aşkın memur emeklisinin maaş ve özlük haklarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin yalnızca maaş artışı pazarlığından ibaret olmadığını, kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük hakları için kritik bir süreç olduğunu vurguladı.
Yapılan açıklamada, bugüne kadar gerçekleştirilen yedi toplu sözleşme sürecinin kamu emekçileri için daha fazla yoksulluk, güvencesizlik ve sefalet getirdiği ifade edildi. İktidar ile “yetkili yandaş sendika” arasında imzalanan mutabakatların çalışanlar nezdinde karşılığı olmadığı belirtilirken, tarafların eşit koşullarda masada bulunmadığı bir ortamda imzalanan sözleşmelerin emekçilerin haklarını erozyona uğrattığı vurgulandı.
Yedinci dönem toplu sözleşme süreci örnek gösterilerek, genele ilişkin 50 maddenin 31’inin önceki dönemle aynı kaldığı, 12 maddenin ise kapsamının kısmen genişletildiği ifade edildi. Yapılan değişikliklerin çoğunun sembolik kaldığı ve örneğin üç ayda bir ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin aylık hale getirilmesine rağmen sadece 33 kuruşluk bir artış sağladığına dikkat çekildi.
TÜİK verilerinin gerçek yaşamla bağdaşmadığı, kamu çalışanlarının alım gücündeki ciddi erimeye rağmen maaş artışlarının TÜİK’in tartışmalı enflasyon oranları baz alınarak yapıldığı belirtildi. Açıklamada, kamu çalışanları ve emeklilerinin zam oranlarının gerçek enflasyon ve yoksullaşma düzeyi dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Eğitim ve kira enflasyonunun sırasıyla yüzde 73,33 ve yüzde 65,54 olduğu hatırlatılarak, mevcut maaşların açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldığına dikkat çekildi.
Özellikle kamuda görev yapan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ekonomik sorunlarının yıllardır çözülmediğine dikkat çekilen açıklamada, bu meslek gruplarının taleplerinin geçmiş toplu sözleşmelerde göz ardı edildiği ifade edildi. Meslektaşlarının talepleri için yetkili sendikanın dahi irade ortaya koyamadığı vurgulandı. Bu meslek gruplarının, ülkenin kalkınması ve sanayileşmesi açısından stratejik bir role sahip olduğu, buna rağmen özlük haklarının görmezden gelindiği belirtildi.
TMMOB tarafından yıllardır Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, bakanlıklar, sendika konfederasyonları ve siyasi partilere iletilen taleplerin dikkate alınması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, mühendis, mimar ve şehir plancılarının daha iyi koşullarda çalışması, emeklerinin karşılığını alması ve insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebilmesi için somut adımlar atılması çağrısında bulunuldu.
Vergi yükünün ücretli kesimin sırtına yüklendiği, gelir vergisi dilimlerinin adaletsizliğiyle kamu çalışanlarının mağdur edildiği kaydedilerek, bütçe gelirlerinin büyük oranda kar, faiz ve servet üzerinden vergilendirilmesi gerektiği savunuldu. Emeklilikte yoksulluğun önüne geçilmesi için ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması talep edildi. Başmühendis, mimar, şehir plancısı gibi unvanlara sahip kamu çalışanlarının ek ödeme oranlarının %180 ile %200 arasında olması gerektiği, bu oranların da emekli keseneğine yansıtılması gerektiği ifade edildi.
3600 ek gösterge düzenlemesinin mühendis, mimar ve şehir plancıları açısından beklentileri karşılamadığı, %145 sabit oran nedeniyle bu düzenlemeden fayda sağlanamadığı belirtildi. Ek gösterge oranlarının artırılarak kıdemle birlikte 6400’e kadar çıkarılması talep edildi.
Kamuda teknik hizmetler sınıfında çalışan personel sayısının yetersiz olduğu, bu alanda daha fazla istihdam yapılması gerektiği ifade edilirken, kamusal hizmetlerin taşerona devredilmesi yerine devlet memurları eliyle yürütülmesi gerektiği vurgulandı. Teknik hizmetler sınıfına ödenen özel hizmet tazminat oranının en az %260’a çıkarılması ve emekliliğe yansıtılması gerektiği belirtildi.
Ayrıca, teknik sorumluluk ödemesi kapsamında her ay memur aylık katsayısının 25 bin ile çarpılması sonucu elde edilecek tutarda ilave ödeme yapılması gerektiği ifade edildi. Emekli mühendis, mimar ve şehir plancılarının aylıklarına 20 bin gösterge rakamı ile çarpılan tutarda ek ödeme yapılmasının zorunlu olduğu savunuldu.
Son olarak, TMMOB’un toplu sözleşme sürecinde kamu çalışanlarının grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı mücadelesine destek vereceği, mühendis, mimar ve şehir plancılarının haklarının takipçisi olacağı vurgulandı. Açıklamada, insan onuruna yakışır bir yaşam ve insanca yaşanacak bir ülke için mücadele çağrısı yapıldı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Artvin Temsilcisi Hakan Yavuz’un imzasını taşıyan açıklama, kamuda görev yapan mühendis, mimar ve şehir plancılarının sesi olmayı amaçlıyor. Toplu sözleşme sürecinin yalnızca bir ücret pazarlığı değil, emekçilerin yaşam koşullarını belirleyecek hayati bir süreç olduğuna dikkat çekilerek, kamuoyunun ve yetkililerin duyarlılığı istendi.
