Türkiye'nin 2025 yılının ilk yarısına dair yabancı turist verileri açıklandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün geçici verilerine göre, Ocak-Haziran döneminde Türkiye genelinde yabancı turist sayısında geçen yıla göre %1,13’lük düşüş yaşanmasına rağmen bazı şehirler dikkat çekici bir şekilde öne çıktı. Bu şehirlerin başında ise Artvin geldi. Yılın ilk altı ayında Artvin, yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği ilk beş şehir arasında yer alarak, hem Karadeniz hem de Türkiye turizmi açısından tarihi bir başarıya imza attı. Üstelik Artvin, bu dönemde Ankara ve İzmir gibi büyük şehirleri de geride bırakmayı başardı.
2025 yılının ilk yarısında Türkiye'ye gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı 21 milyon 399 bin 784 olarak açıklandı. İstanbul, bu ziyaretçilerin %40,35’lik kısmını oluşturan 8 milyon 635 bin 589 kişiyle birinci sıradaki yerini korurken, Antalya 5 milyon 802 bin 922 kişiyle ikinci sırada yer aldı. Edirne 8,60’lık oranla üçüncü, Muğla ise 5,59’la dördüncü oldu. Artvin ise %3,06’lık payla beşinci sıraya yerleşerek büyük bir sürpriz yaptı. Böylece Artvin, yabancı turistlerin en çok tercih ettiği beş şehirden biri olmayı başardı. Bu oran, Artvin’in yıllardır maruz kaldığı ulaşım sorunları ve konaklama altyapısındaki eksikliklere rağmen önemli bir ivme yakaladığını ortaya koyuyor.
Haziran ayında ise Türkiye genelinde beklenmedik bir gerileme yaşandı. 2025 Haziran’ında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı ayına göre %1,5 oranında azaldı ve 5 milyon 772 bin 328 kişi olarak kayıtlara geçti. Yaz sezonunun başlangıcında yaşanan bu düşüş, sektör temsilcilerini ve yerel yönetimleri endişelendirse de yılın ilk yarısına dair genel tabloda bazı illerin yükselişi dikkat çekti.
Haziran ayında yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptığı il bu kez Antalya oldu. “Turizmin başkenti” olarak bilinen Antalya, %38,63’lük payla 2 milyon 230 bin 25 yabancı turisti ağırladı. İstanbul ise bu kez ikinci sırada yer aldı ve %28,26’lık payla 1 milyon 631 bin 177 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Muğla %9,27, Edirne %6,63 ve İzmir ise %3,27 ile sıralamayı takip etti. Artvin’in Haziran ayındaki sıralamada ilk beş içinde yer almaması, turistlerin daha çok yılın ilk aylarında doğa ve kış turizmi için bu şehri tercih ettiğini gösteriyor olabilir.
İzmir cephesinde ise dikkat çeken bir tablo oluştu. Haziran ayında İzmir’e 188 bin 785 yabancı turist giriş yaptı. Bu ziyaretçilerin 20 bin 659’u deniz yolunu kullanırken 168 bin 126’sı hava yoluyla kente ulaştı. Ocak-Haziran dönemindeki toplam yabancı turist sayısı ise 620 bin 358 olarak açıklandı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre bir artış anlamına gelse de İzmir’in Artvin’in gerisinde kalarak Türkiye genelinde en çok ziyaret edilen altıncı şehir olması kentte tartışma yaratabilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor. 2024’ün ilk 6 ayında İzmir’i 610 bin 144 turist ziyaret etmişti; bu da sadece 10 bin kişilik bir artışa işaret ediyor.
Artvin’in bu başarıyı hangi dinamiklerle yakaladığı ise şüphesiz turizm çevrelerinin ve yerel yönetimlerin dikkatle incelemesi gereken bir konu haline geldi. Doğal güzellikleri, yaylaları, Karagöl’ü, Maçahel’i, Gürcistan sınırındaki konumu ve kültürel mirasıyla Artvin; doğa turizmi, eko-turizm ve kültürel turizm başlıklarında sunduğu çeşitlilikle öne çıkıyor. Ayrıca Gürcistan sınır kapısından yapılan girişler, bölgenin turizm hareketliliğine önemli katkı sağlıyor. Sarp Sınır Kapısı’ndan yıl boyunca gerçekleşen geçişlerin büyük bölümü turistlerden oluşuyor. Bu da Artvin’in uluslararası turizmdeki stratejik konumunu güçlendiriyor.
Türkiye turizminin büyük oranda deniz, kum ve güneş ekseninde şekillendiği bir dönemde; Artvin gibi dağlık, yeşil ve sakin destinasyonların ön plana çıkması, turizmde yeni bir yönelimin de sinyallerini veriyor. İzmir gibi uzun yıllardır turizmin merkezi kabul edilen bir şehrin Artvin’in gerisinde kalması, hem kent planlaması hem de tanıtım stratejileri açısından gözden geçirilmesi gereken bir tabloyu ortaya koyuyor. İzmir’in sahip olduğu deniz turizmi avantajına rağmen bu kadar düşük bir artışla yetinmesi, sadece coğrafi avantajların yeterli olmadığını gösteriyor.
Genel tabloya bakıldığında, Türkiye turizminde belirgin bir yavaşlama gözlemlenirken Artvin’in yukarı yönlü çıkışı, potansiyelini her geçen yıl daha fazla ortaya koyduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde Artvin’in bu başarısını sürdürebilmesi için konaklama, ulaşım ve tanıtım yatırımlarının artırılması gerekiyor. Aynı zamanda kentin doğasını ve kültürünü koruyarak sürdürülebilir turizm ilkelerine uygun politikaların geliştirilmesi de hayati önem taşıyor. Artvin’in yükselişi sadece yerel halk için değil, Türkiye’nin doğa turizmi vizyonu açısından da umut verici bir gelişme olarak kayda geçti.