Doğu Karadeniz’in bereketli topraklarında, özellikle Hopa ve Kemalpaşa ilçelerinin yamaçlarında yıllardır alın teriyle üretim yapan çay üreticileri, bu yıl da büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaştı. Açıklanan yaş çay alım fiyatının, artan üretim maliyetlerinin oldukça gerisinde kalması, üreticileri borçla üretim yapmaya zorladı. Çay tarımının bel kemiğini oluşturan binlerce üretici, özel sektörün keyfi uygulamalarına mahkûm edilirken, devletin çay üretimini desteklemesi gereken kurumu olan ÇAYKUR’un sistemli şekilde zayıflatılmasına tepkiler giderek büyüyor.
Bu çerçevede, SOL Parti Hopa ve Kemalpaşa İlçe Örgütleri ortak bir basın açıklamasıyla çay üreticilerinin yaşadığı sorunları kamuoyuna duyurdu. SOL Parti Hopa İlçe Binası’nda gerçekleşen açıklamada, basın metnini SOL Parti Hopa İlçe Başkanı Tanju Gümüşkaya okudu. Açıklamaya, SOL Parti Artvin İl Sözcüsü Yusuf Aslan Yenigül ve SOL Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Müslüm Akbıyık da katılarak destek verdi.
Açıklamada, yaş çay alım fiyatlarının üretim maliyetlerinin altında kalmasının üreticiyi borçla üretim yapmaya mahkûm ettiği vurgulandı. Açıklamada, “Çay üreticisinin sırtından geçinen bu düzene, sermayeyi değil halkı düşünen bir düzeni kurana kadar mücadele edeceğiz” ifadelerine yer verilerek, mevcut tarım politikalarının küçük üreticileri dışlayarak büyük sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet ettiği belirtildi.
SOL Parti yetkilileri, ÇAYKUR’un kota uygulamaları, geç alımlar ve düşük fiyat politikalarıyla sistematik biçimde tasfiye edilmeye çalışıldığını ifade ederek, devletin çay üreticisine sahip çıkmak yerine özel sektörün inisiyatifine bıraktığı bir düzenin dayatıldığını kaydetti. Bu düzenin sonucu olarak üreticinin emeğinin karşılığını alamadığı, özel sektörün belirlediği düşük fiyatlarla ezildiği dile getirildi.
Açıklamada çay üretiminin yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığı, aynı zamanda bölgenin sosyal dokusunun da temel unsurlarından biri olduğu hatırlatılarak, tarımda en ağır yükü kadınların ve mevsimlik işçilerin taşıdığı vurgulandı. Kadınların sigortasız, düşük ücretli ve güvencesiz koşullarda çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, mevsimlik işçilerin de sömürü çarkında yok sayıldığı ifade edildi. “Bizim umurumuzda!” sözleriyle bu emekçilerin yanında olunduğu vurgulandı.
SOL Parti'nin basın açıklamasında doğaya yönelik saldırılar da ele alındı. HES projeleri, taş ocakları ve maden aramalarıyla Artvin’in doğal yapısının bozulduğuna dikkat çekilirken, bu durumun çay tarımını da doğrudan tehdit ettiği belirtildi. Açıklamada, “Çay üretimi iklimle, toprakla, suyla mümkündür. Doğamızı korumadan üretimi sürdüremeyiz” denildi.
Basın metninde SOL Parti’nin somut talepleri de sıralandı. Yaş çay alım fiyatının, üretim maliyetlerinin üzerinde olacak şekilde yeniden belirlenmesi gerektiği vurgulandı. ÇAYKUR’un özelleştirilmesine yönelik tüm girişimlerin durdurulması, kota ve kontenjan uygulamalarına son verilmesi, özel sektörün belirlediği alım fiyatlarına karşı kamusal denetimin sağlanması ve üreticinin desteklenmesi talep edildi. Ayrıca kadınlar ve mevsimlik işçiler için sosyal güvence ve sendikal hakların sağlanması gerektiği ifade edildi. Bölgedeki doğa talan projelerinin derhal iptal edilmesi de partinin talepleri arasında yer aldı.
Açıklama, “Bu halkı yoksullaştıran, toprağı sömüren, emeği değersizleştiren düzene karşı, çayın, emeğin ve doğanın tarafında olan herkesle birlikte sesimizi yükseltiyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın çay üreticisinin dayanışması!” ifadeleriyle son buldu.
SOL Parti Hopa ve Kemalpaşa İlçe Örgütleri, yalnızca çay üreticisinin değil, tüm emekçilerin, kadınların ve doğanın sesi olacaklarını bir kez daha ilan ederek mücadele çağrısını yineledi.