2. Şavşat Kültür ve Sanat Şenliği’ne sayılı günler kaldı. Doğanın kalbinde, kültürün ve emeğin sesiyle buluşmak üzere hazırlıklar tüm hızıyla sürerken, Şavşat Kültür ve Sanat Evi adına Mehmet Fatih Keskin ve Şavşat Dernekleri Federasyonu Başkanı Mustafa Faruk Altun, bu anlamlı buluşmanın ruhunu, içeriğini ve taşıdığı değeri samimi ifadelerle anlattı.
Mehmet Fatih Keskin, Şavşat’ta düzenlenen bu şenliğin yalnızca bir etkinlik değil, bir ortak hafıza ve gelecek inşası olduğunun altını çizerek söze başladı. “Biz Şavşat’ta toprağın bereketini, dağın sessizliğini, insanın dostluğunu bir araya getirmek istiyoruz. Bu şenlik, geçmişten bugüne taşıdığımız kültürel mirasımızın, halkın dayanışma ve üretme gücünün yeniden görünür kılınmasıdır” diyen Keskin, bu yıl ikincisi yapılacak etkinliğin sadece bir gelenek değil, aynı zamanda bir gelecek tasarımı olduğunu belirtti.
Programın detaylarını paylaşan Keskin, 8 Ağustos Cuma günü Efkar Tepesi’nden başlayacak kortej yürüyüşüyle birlikte şehir merkezinin renkli bir coşkuya bürüneceğini, aynı gün hem çocuklara yönelik atölyeler hem de Fakir Baykurt’un yaşamı, mücadelesi ve edebiyatına odaklanacak nitelikli bir panel gerçekleşeceğini vurguladı. “Çocuklar bizim geleceğimiz, onları sanatla, birlikte üretmenin heyecanıyla tanıştırmak istiyoruz. Öte yandan Fakir Baykurt gibi bir halk aydınının yaşamına eğilmek, bu toprakların sözlü ve yazılı belleğini yeniden kurmaktır” dedi.
Keskin ayrıca, bu etkinliğin Şavşatlılar için yalnızca bir buluşma değil, kendilerini hatırlama, birlikte olmanın gücünü yeniden hissetme anı olduğuna değindi. “Her yaştan insanı, her köyden, her mahalleden yurttaşımızı burada görmek istiyoruz. Çünkü bu sadece bizim değil, hepimizin şenliği. Birlikte yürürsek, birlikte üretirsek, ancak o zaman yaşatabiliriz bu kültürü” diye konuştu.
Şavşat Dernekleri Federasyonu Başkanı Mustafa Faruk Altun ise bu organizasyonun yalnızca Artvin’e değil, Türkiye’deki tüm yerel kültür mücadelelerine örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu söyledi. “Biz İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da, İzmir’de yaşayan binlerce Şavşatlı olarak köklerimizi unutmadık. Dayanışma yalnızca şehirlerarası otobüs bileti almak değil; dayanışma, kültürü yaşatmak, halkın bir araya gelişini mümkün kılmaktır. Bu şenlik işte bu nedenle çok değerli” diyen Altun, federasyonun yıllardır bu konuda gösterdiği çabayı bir halk hareketine dönüştürmek istediklerini dile getirdi.
Altun, özellikle 9 Ağustos Cumartesi günü Ciritdüzü Köyü’nde (Tilapin Düzü) gerçekleşecek halk dansları, enstrüman koroları, kadın korosu ve yerel sanatçılarla dolu programın sadece izlenen değil, yaşanan bir gün olacağını ifade etti. “Burada sadece sahnede birilerini izlemeyeceğiz; burada çocuklar atölye yapacak, kadınlar birlikte söyleyecek, yaşlılarımız eski günleri hatırlayacak, gençler geleceği düşleyecek. Bu yüzden ‘bu bir şenlikten fazlası’ diyoruz” dedi.
Turgay Demir’in vereceği final konserinin de herkesin bir arada şarkılar söylediği, dans ettiği, sarıldığı bir kapanış olacağını vurgulayan Altun, “Birlikte türkü söylemek, birlikte gülmek ve birlikte üretmek, bizim en büyük gücümüzdür. Bu şenlik bunun adıdır” dedi.
Her iki isim de, bu etkinliğin köyden kente, kuşaktan kuşağa bir köprü olduğunu, kimliğin ve belleğin yalnızca sözle değil, birlikte geçirilen zamanla da taşındığını hatırlatarak, Şavşatlı tüm yurttaşlara ve dostlara açık bir çağrıda bulundu: “Bu şenlik hepimizin. Gelin, orada olalım. Gelin, tam olalım.”