Artvin’de ilk kez düzenlenen kültürel etkinlikler kapsamında önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapıldı. Amaç; kültürel mirasa sahip çıkmak, unutulmaya yüz tutan geleneksel müzik unsurlarını yaşatmak ve kuşaklar arası aktarımı sağlamak.
Artvin’in çeşitli ilçelerinden bir araya gelen davul ve zurna ustaları, Hamamlı Köyü’nde düzenlenen etkinlikte bir araya gelerek eserlerini icra etti, geçmişin izlerini bugüne taşıdı.
Artvin-Ardahan Karayolu üzerinde yer alan bir işletmede yapılan buluşma, katılımcılara nostaljik ve duygusal anlar yaşattı. Birbirlerini tanıyan, tanımayan ancak aynı kültürün farklı köşelerinde emek vermiş sanatçılar, hem sahne aldı hem sohbet etti. Bu özel etkinlik, geleneksel müziğin sadece bir eğlence unsuru değil; aynı zamanda toplumsal hafızanın ve kültürel direncin taşıyıcısı olduğunun bir kez daha altını çizdi.
Etkinliğe sanayi esnaflarından Turan Demirci de katıldı. Asıl mesleği farklı olsa da gönül verdiği işin davul-zurna olduğunu belirten Demirci, “Davul zurna işini hobi olarak yapıyorum. Bizleri bir araya getiren İsmail Avcı kardeşime çok teşekkür ediyorum. Davul zurna mesleği geri plana atıldı ve bu konuda çok üzülüyoruz. Davul zurna türkülerde olsun, halaylarda olsun, bağlarda olsun hiçbir zaman ikinci plana atılmaması gerekiyor” dedi.
Zurnanın çalınması en zor enstrümanlardan biri olduğuna dikkat çeken Demirci, bu kültürün ancak birlik ve beraberlikle yaşatılabileceğini vurguladı. Demirci, “Bizler yaşlandık, artık gençlerimizi yetiştirmek gerekiyor. Bizden sonra da bu kültürümüz devam etsin” diyerek genç nesillere çağrıda bulundu.
Etkinliğe Şavşat’tan katılan Turgut Demir ise yaklaşık 30 yıldır bu işi yaptığını belirtti. Türkiye'nin birçok yerinde sahne aldığını dile getiren Demir, her ne kadar bu meslek zor şartlarda sürdürülse de pes etmeden devam ettiklerini söyledi. Demir, “İsmail Avcı sayesinde böyle bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Burada birbirimizi tanıdık, birlik ve beraberlik içerisinde bu mesleği yaşatmaya devam edeceğiz” diyerek bu tür buluşmaların mesleğin geleceği açısından önemine dikkat çekti.
1978 yılından beri davul çalan Erhan Yalçın da etkinlikte yer aldı. Uzun yıllardır bu mesleği icra ettiğini söyleyen Yalçın, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti. Sahneye çıkıp çaldığı davul ile katılımcılara hem nostalji yaşattı hem de gençlere örnek oldu.
Eğlence sektörünün çok değiştiği, teknolojinin her alanda geleneksel öğeleri geriye ittiği bir dönemde; davul ve zurna gibi halk kültürünün temel taşlarının korunması ve yaşatılması büyük önem taşıyor.
Sadece bir düğün aracı ya da oyun müziği değil, aynı zamanda yüzyılların ruhunu taşıyan bu çalgılar, toplumun belleğinde önemli bir yer tutuyor. Davulun gür sesiyle halkın coşkusunu, zurnanın ince ezgileriyle hüznünü anlatan bu gelenek, ustaların elinde yeniden hayat buluyor.
Hamamlı’da düzenlenen bu anlamlı etkinlik, kültürel mirasın kıymetini bilen insanların emeğiyle vücut buldu.
Bu buluşma sadece geçmişe duyulan saygının değil, geleceğe bırakılacak güçlü bir kültürel mirasın da ifadesi oldu. Gençlerin ilgisinin artması, ustaların deneyimlerini aktarması ve bu tür etkinliklerin devam etmesiyle, davul-zurna kültürünün uzun yıllar daha Anadolu’nun sesi olarak yankılanacağına inanılıyor.
