Keşif için bölgeye gitmek isteyen avukatlar ve köylüler, yoğun güvenlik tedbirleri ve sıkı kimlik kontrolleriyle karşılaştı. Zaman zaman tansiyonun yükseldiği keşfe, tutuklu sanık Muhammet Ustabaş, tutuksuz yargılanan sanık Fikret Merttürk, olayın tanıkları ve taraf avukatları katıldı. Dava, Türkiye Barolar Birliği ve Artvin Barosu tarafından yakından takip edildi. Mahkeme, bir sonraki duruşmanın 26 Eylül 2025’te Artvin’de yapılacağını duyurdu.
Artvin Barosu avukatlarından Ayla Varan, keşif sonrası yaptığı açıklamada davada halen tutuklanmayan sanıkların olduğuna dikkat çekti:
“Bugün burada adalet için bulunuyoruz. Ancak hala tutuklu olmayan sanık var. Ayrıca avukatların keşif alanına aranarak alınmasını doğru bulmuyoruz. Defalarca kimlik kontrolünden geçirildik. Tek isteğimiz, adaletin yerini bulmasıdır. Kaybımızı geri getiremeyiz ama en azından adalet sağlanmalı.”
Çifteköprü köylülerinden Dursun Ali Koyuncu, yaşananlara tepki göstererek şunları söyledi:
“Özellikle şehir dışından gelen avukatlarımız var hepsinin ayağına sağlık. Adalet arayışımızda hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadılar. Sabahın ilk saatlerinden itibaren zaten köyümüz abluka altına alınmıştı yani bu güvenlik önlemlerini biz anlayabiliyoruz ama ne hikmetse provokasyondan bir dakika geri durmadılar bizi provake etmek için. Katil zanlısının ilişkili arkadaşları, kardeşleri, abileri burada aramızda gönderilip provake edilmek istendik. Sahaya girerken aynı şekilde yürütmeye çalıştılar bizi, bir kısmımız yürüyerek gittik, avukatlarımız bir çok şeyi söyledi. Biz Reşit Kibarın kardeşleri, arkadaşları ve köylüleri olarak büyük bir vicdansızlık ile karşı karşıya olduğumuzu tekrar belirtmek istiyorum. Adalet tecelli etmekle sorumlu olanlar bize karşı çok ciddi bir şekilde vicdansızca davranıyorlar. Bizim bir kaybımız olmasına rağmen sanki öldüren bizmişiz gibi bize böyle bir muameleyi layık görüyorlar. Ben onları kendi vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Biz bugün burada Reşit abimizin davasının aydınlatılması için buradayız, sonuna kadar adalet arayışını sürdürmeye devam edeceğiz. 3-4 gün sonra Reşit abimizi kaybetmenin yıl dönümü 3 Eylül, bütün doğa dostlarını herkesi 3 Eylülde Cankurtarana davet ediyoruz. Neden bunu yapıyoruz biz bir kez daha bugün gördük ki mahkeme heyeti de aynı şekilde bize böyle suçluymuş muamelesi yapmaya çalışıyor tarafsızlığın olmadığını ben şahsen gördüm. Adalet topyekün ülkede çöktü, Türkiye’nin dört bir yanında ciddi adaletsizlikler var bu kadar adaletsizlik yaşanırken artık adaletsizliği yaşam biçimi haline getirdiler gerçekten o yüzden sesimizi maalesef duyuramıyoruz. Çünkü ciddi Türkiye’nin her yerinde adaletsizlik var. Sesimizi duyurulması için yanımızda olmaya davet ediyoruz. Bu mahkemeyi bir rant kavgasına sokmaya çalışıyorlar biz en başından beri söyledik burada işlenen cinayet bir organize suç örgütünün işlediği cinayettir er ya da geç bu adalet tecelli edecektir. 3 Eylül günü tüm doğa dostlarımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Aynı şekilde 26 Eylülde de davamızda yanımızda olmaya çağırıyoruz. Bizim sesimiz kısılırsa bu adalet tecelli etmez. Bizim sesimizin en güçlü duyurulması lazım ki burada adalet sağlansın aksi takdirde adalet sağlanmayacak. Bu adaleti sağlamak için vicdanı olan herkesi bu duruşmaya bu davaya sahip çıkmaya davet ediyoruz.”
İstanbul Barosu’ndan Av. Mehmedali Barış Beşli, davanın yalnızca bireysel değil, çevresel bir boyutu olduğuna işaret etti. Beşli, ”İstanbul Barosu olarak çevre adaletini çok önemsiyoruz hatta adaletin bir sac ayağı olarak görüyoruz. Cankurtaranda, Cankurtaran köylülerinin çevre için gerçekleştirdiği mücadeleyi ülkemiz için önemli bir mücadele olarak görüyoruz. Reşit Kibarın ülkemizin ormanlarını, Cankurtaranın ormanlarını savunurken, ağacını savunurken kaybetmemiz çok üzücü. Biz Reşit Kibarın ölümünün hesabının hukuken sorulması için İstanbul Barosu olarak kamusal olan bu davayı, toplumun önünde önemli bir çevre davası olan davayı takip edeceğiz. Sorumluların hesap sorulması için elimizden gelen katkıyı sunacağız.”
Artvin Barosu avukatlarından Reşat Murat Genç ise, Kibar’ın çevre mücadelesini hatırlatarak,
“Yaşanan bu vahim olayla ilgili olarak hepimiz çok üzgünüz. Barolar Birliği olarak bu davanın acil bir şekilde yargılanması için takipçisiyiz. Reşit Kibar bir paylaşımında burada bir ağaç kesilirse burada benim selam okunur demişti. Nitekim o bir ağacın kesilmemesi için mücadele ederken katledildi. Biz bu davanın çevre mücadele açısından öneminin farkındayız. Davanın takipçisi olacağız. Yine bununla alakalı yapılan keşifte meslektaşlarımıza yapılan aramaların son derece üzücü olduğunu ve mesleğimiz açısından kabul edilemez olduğunu vurguluyoruz. Bu davanın takipçisi olarak her zaman gözlemci sıfatı ile burada olacağız” dedi.
