Artvin Cankurtaran’da doğa ve yaşam alanlarını savunurken 3 Eylül 2024’te uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden çevre savunucusu Reşit Kibar’ın ölümüne ilişkin davanın üçüncü duruşması Artvin Adliyesi’nde görüldü. Biri tutuklu iki sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti duruşmayı 30 Ocak 2026 tarihine erteledi. Duruşmayı Kibar ailesinin yanı sıra siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve çevre örgütleri de izledi.

Duruşma sonrası adliye önünde yapılan açıklamalarda, çevre mücadelesinin yalnızca mahkeme salonlarında değil, sokakta ve kamu vicdanında sürdüğü vurgulandı. Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Reşit Kibar’ın mücadelesini sahiplenmeye devam edeceklerini belirterek, “Katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri, yağmacıları ve talancıları korumak isteyenlerin karşısında tüm gücümüzle durmaya devam edeceğiz. Mahkeme yalnızca adliye salonlarında değil, kamu vicdanında ve sokakta da kuruluyor. Bugün bu mahkemede Fikret Merttürk’e yine tutuklama çıkmadı, şaşırmadık. Bu mahkeme sadece burada devam etmiyor, kamu vicdanında da devam ediyor. Kamu vicdanında Fikret Merttürk’ün katil olduğu, bu katliama ortak olduğu sabittir. Kamu vicdanında Faruk Çelik’in de bu katliamın ortağı olduğu sabittir, bu suç sabittir. Bu katliama ortaklar” diye konuştu.

Reşit Kibar’ın kardeşi Şükrü Kibar da kalabalığa seslenerek kararlılık mesajı verdi. Kibar, “Bizim arkamızda binler değil, milyonlar var, Türkiye var. Bunu da çok yakında görecekler. Çünkü biz haklıyız; mağdur taraf biziz. Güçlü taraf da biziz, korkmuyoruz. Bu baskılara boyun eğmeyeceğiz, hiçbir zaman korkmayacağız. Herkesin söylediği gibi, Reşit Kibar mücadelesini canımızın ne pahasına olursa olsun sonuna kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Artvin’de Sis Bulutları Kartpostallık Görüntüler Oluşturdu
Artvin’de Sis Bulutları Kartpostallık Görüntüler Oluşturdu
İçeriği Görüntüle

SOL Parti İl Sözcüsü İlknur Başer ise adaletin yalnızca dava salonlarına sıkıştırılamayacağını, davanın bütün ülkenin davası olduğunu söyledi. Başer, “Başından beri bu dava hepimizin davasıdır. Takip ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Çünkü ülkede adalet, hukuk rafa kaldırılmış durumda. O yüzden adaletin peşini bırakmayacağız. Reşit Kibar insan olduğu için, doğasını toprağını yaşamı sevdiği için katledildi. Reşit Kibar nezdinde katledilen; doğayı seven, memleketini seven, sevgiyle eşitlik ve özgürlük isteyen insanlardır. Reşit Kibar’ı katledenler sadece tetiği çekenler değildir. Onların arkasında şirket vardır ve bunun açığa çıkması için sonuna kadar bu davaları takip etmeye devam edeceğiz. Sadece davayla kalmayacak, sokaktaki mücadelemizi de sürdüreceğiz. Çünkü Artvin’in her tarafı doğasını talan edilmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Borçka’da yaşanan sel felaketi bunun sonucudur. Bu felaketlerin nedeni Artvin’de sınırsız bir şekilde yapılan doğa talanıdır. Bu talanın önünü açan da şirketlere yol veren iktidardır. O yüzden memleketimize sahip çıkmaya, Reşit Kibar’a sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Adliye önünde yapılan açıklamalar, davanın sadece bir hukuk süreci değil, aynı zamanda Artvin’de ve Türkiye’nin dört bir yanında doğayı savunma mücadelesinin bir parçası olduğuna işaret etti. Katılımcılar, Reşit Kibar’ın yaşamını verdiği mücadelenin sürdürülmesi için birlik mesajı verdi.

Muhabir: Ali Eray ÇELİK