Köse, sağlık alanının manevi yönüne dikkat çekerek, “Öncelikle şunu belirtmek isterim: Sağlık alanında çalışmak, insanların hayatına dokunmayı gerektirir. İnsanların en zor zamanlarında onlara destek olmayı gerektirir. Dolayısıyla burada işin maddi boyutu konuşulmaz. İşin çok ciddi bir manevi boyutu vardır. Manevi anlamda tatmin düzeyi çok çok yüksek bir alandır sağlık alanı,” ifadelerini kullandı.
Köse, fakültenin eğitim anlayışına da değinerek, “İnsan sağlığını önceleyen, sağlığın korunması ve geliştirilmesini sağlayan etik ilkelere bağlı, bilimsel temellere dayalı bir eğitim sunuyoruz öğrencilerimize ve bu anlamda sağlık profesyonelleri yetiştiriyoruz,” dedi.
Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde aktif olarak eğitim veren üç bölüm bulunduğunu belirten Köse, bu bölümleri hemşirelik, beslenme ve diyetetik ile acil yardım ve afet yönetimi olarak sıraladı. Tüm bölümlerde teorik eğitimin yanı sıra uygulamalı eğitimlerin de verildiğini vurgulayan Köse, “Teorik eğitimde alınan bilgiler sahada pratiğe dökülerek, alanında uzman kişilerin kontrolünde daha iyi bir öğrenme ortamı sağlanmaktadır,” dedi.
Bölüm mezunlarının geniş bir yelpazede istihdam olanağı bulabileceğine dikkat çeken Köse, “Hemşirelik bölümü mezunlarımız özel ve kamu hastanelerinde, aile ve toplum sağlığı merkezlerinde, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışabilirler. Sağlık alanında hemşirelerin yeri çok çok önemli olduğu için bu alanda ciddi bir ihtiyaç bulunmaktadır,” ifadelerini kullandı.
Beslenme ve Diyetetik bölümü mezunlarının hastanelerde görev alabilecekleri gibi, kendi özel beslenme danışmanlığı merkezlerini açabileceklerini ayrıca gıda üretim tesisleri ve toplu beslenme sistemlerinde de istihdam edilebileceklerini ifade eden Köse, Acil Yardım ve Afet Yönetimi bölümü mezunlarının ise itfaiye, AFAD ve Sağlık Bakanlığı'nın çeşitli birimlerinde görev yapabileceklerini belirtti.
Artvin’in doğal güzelliklerinin de üniversite eğitimi açısından önemli bir avantaj sunduğunu belirten Köse, “Temiz bir havada ve küçük, samimi bir ortamda eğitim almak çok büyük bir avantaj. Kalabalık ve gürültülü şehir ortamındansa, bu samimi ortam öğrenciler için çok daha iyi bir öğrenme süreci sağlar. Ayrıca bu küçük şehrin sağladığı en büyük avantajlardan biri, öğrencilerin birbirleriyle, şehirle ve akademisyenlerle aile sıcaklığında iletişim kurabilmeleridir. Bu bizim en büyük gücümüzdür,” dedi.
Fakültenin sunduğu uluslararası eğitim olanaklarına da değinen Köse, “Erasmus ve Orhun programları sayesinde öğrencilerimiz farklı ülkelerde eğitim alma fırsatı bulabiliyor. Ayrıca TÜBİTAK ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Ünides projeleri de fakültemizde sıklıkla yürütülüyor. Öğrencilerimiz bu projelerle kendilerini hem akademik hem de sosyal yönden geliştirme fırsatı elde ediyor,” şeklinde konuştu.
Fakültede aktif öğrenci topluluklarının bulunduğunu da ifade eden Köse, bu kulüpler aracılığıyla öğrencilerin sosyal ve kişisel gelişimlerine katkı sağlandığını belirtti.
“Sağlık Alanı Kutsaldır”
Konuşmasının sonunda sağlık alanına ilgi duyan öğrencilere çağrıda bulunan Köse, “Sağlık alanı kutsal bir alandır. İnsan hayatına dokunan, insanlara faydalı olmayı sağlayan önemli bir görevdir. Bu anlamda sağlık alanında çalışmak isteyen öğrenci arkadaşlarımızı üniversitemize bekleriz. Burada doğa içinde huzurlu ve samimi bir ortamda, güçlü bir akademik kadroyla kaliteli bir eğitimi onlara sunacağımızı taahhüt ederiz,” dedi.