Antalya’dan Ardanuç’a gelen emekli Muzeddin Gülü, pazardaki fiyatların her yerde yükseldiğini belirterek, “Antalya’dan geliyorum. Ardanuç'ta da her şey uçmuş. Salatalık 50 lira, domates 60-70-40 lira... Yani ucuz değil. Emekliyim ben, emekli” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Peynir satıcısı Binali Gezer, maliyetlerin altında satış yaptıklarını belirterek, “Biz eğer Erzurum’dan peynir getirmezsek burada 500 liraya yiyecek peyniri, yağı bin liraya yerler. Biz yağı 350 liraya veriyoruz. Soruyorum size, yağ bu kadar ucuz olur mu? Peynir 150 lira. Erzurum’dan adam araba sürüyor, para kazanıyor; burada satanlar nedense para kazanamıyor. Dışarıdan mal gelmedikçe maliyetler kurtarır. Şimdi şap hastalığı da var, millet perişan oldu. Ne etten randıman alabiliyoruz ne sağımdan, hiçbir şeyden verim yok” dedi.
Pazarcı esnafı Gönül Aydın ise yerli ürünlerin çıkmasıyla fiyatların düşmeye başladığını ifade ederek, “Ucuz verirsen alırlar, pahalı verirsen kimse bir şey almıyor. Sabah 50 lira olan domatesi şimdi 40 liraya veriyorum. Yerli ürün çıkınca fiyatlar bayağı düştü. Fasulyeyi 100 liradan aldık yedik, şimdi 50 liraya düştü. Ama marketlerde hâlâ ürünler pahalı” diye konuştu.
Emekli Zeki Kösal, emekli maaşlarına yapılan yüzde 16’lık zammın yetersizliğini dile getirerek, “Her şey uçmuş, çok pahalı. Biz yüzde 50 zam beklerken yüzde 16 geldi. TÜİK gerçekten halk gibi pazarlara, kırtasiyelere gitse bu fiyatları görür. Vallahi artık onların insafına kalmışız” ifadelerini kullandı.
Emekli öğretmen Erol Yıldırım ise hem pazara gelenlerin hem de üreticilerin fiyat konusunda dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Pazara gelen, üreten kardeşlerimizin fiyat konusunda biraz daha ekonomik davranmaları gerek. Alanların da Ay’dan gelmiş gibi davranmamasını dilerim. Fiyatlar tabii ki yüksek” dedi.
Ardanuç pazarında hem üreticiler hem de tüketiciler çözüm beklerken, fiyatların ne zaman dengeye oturacağı ise belirsizliğini koruyor.
