Artvin’de cesareti ve azmiyle takdir toplayan 62 yaşındaki Seyfi Yazıcıoğlu, ilerleyen yaşına rağmen katıldığı yamaç paraşütü eğitimi sonrası solo uçuş yapmaya başladı. Çocukluk hayalini gerçekleştiren Yazıcıoğlu, gökyüzünde süzülmenin verdiği heyecanı ve mutluluğu anlatırken, geç kalınmış bir tutkunun nasıl tutkuyla yakalanabileceğine örnek oldu.
Hopalı olan Seyfi Yazıcıoğlu, uzun süredir ilgisini çeken yamaç paraşütü sporuna katılmak için yıllarca fırsat aradı. Ancak yaşadığı bölgede böyle bir eğitim ya da faaliyet olmadığından dolayı hayalini hep ertelemek zorunda kaldı. Ta ki, Türk Hava Kurumu Artvin Şubesi’nin açtığı “Yamaç Paraşütü Temel Eğitimi” kursunu duyana kadar. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen Yazıcıoğlu, hemen başvurusunu yaptı ve kendini teorik ve pratik olarak dolu dolu geçen altı günlük bir eğitimin içinde buldu.
Eğitimin ardından Ardanuç-Ardahan Bilbilan Yaylası civarında ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren Yazıcıoğlu, birbirinden başarılı sortileriyle eğitmenlerinin de takdirini kazandı. Solo uçuşlarda sergilediği performans, onun bu spora olan yatkınlığını ve azmini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle yaşı nedeniyle çevresinden bazı çekincelerle karşılaşmasına rağmen, gökyüzünde süzülme arzusundan hiç vazgeçmedi. Yazıcıoğlu, “Ailem pek olumlu bakmıyor, biraz tehlikeli olduğunu düşünüyorlar. Ama ben adrenalin seven bir insanım, dolayısıyla bu spora ilgi duydum ve çok keyif aldım. Bırakmayı düşünmüyorum” sözleriyle tutkusu karşısında durdurulamaz olduğunu gösterdi.Aktif yaşam tarzıyla bilinen ve aynı zamanda Av ve Balıkçılar Derneği Başkanlığı görevini sürdüren Yazıcıoğlu, doğa ve dağ yürüyüşlerine olan ilgisini de dile getirdi. Sık sık yayla ve dağ gezilerine katıldığını, ava çıktıklarında kilometrelerce yürüdüklerini belirten Yazıcıoğlu, dağcılık sporuna da ilgi duyduğunu ve doğayla iç içe bir hayat sürdüğünü ifade etti. “Aktivitem oluyor, boş durmam. Dağları da yaylaları da gezerim” diyerek yaşama olan bağlılığını ve enerjisini ortaya koydu.
Yamaç paraşütüyle ilk kez tanışmanın verdiği duyguyu ise şu sözlerle dile getirdi:
“İlk paraşütle uçarken haliyle korku oldu. Ama birinci ve ikinci uçuşlardan sonra bu korkuyu atıyorsunuz. Sonrası tamamen keyif. Keşke bu zamana kadar yapmış olsaydım. Çok daha önceden başlamak isterdim ama imkan yoktu. Şimdi Türk Hava Kurumu böyle bir imkan sundu, ben de değerlendirdim. Gerçekten çok memnunum, çok iyi bir hizmet. Keşke daha önce olsaydı.”
Yazıcıoğlu’nun hikâyesi, hayallerin yaşla sınırlandırılamayacağının, doğru zaman ve doğru fırsatla her şeyin mümkün olabileceğinin en güzel örneklerinden biri oldu. Kendi deyimiyle “Gökyüzüyle tanışmak için geç kalmış olsa da” onun cesareti, kararlılığı ve heyecanı, genç yaşta olanlara da ilham verecek nitelikte. Seyfi Yazıcıoğlu artık gökyüzüne sadece bakmıyor; orada süzülmenin ne demek olduğunu da en iyi bilenlerden biri.