Sonbahar mevsimiyle birlikte balık sezonu açılmasına rağmen, Ardanuç’ta tezgâhlarda beklenen hareketlilik yaşanmadı. İlçenin tek balıkçısı Uğur Keleş, artan maliyetler, yüksek mazot fiyatları ve düşen alım gücü nedeniyle hem esnafın hem de vatandaşın büyük zorluk yaşadığını belirtti. Keleş, “Rize’ye balık almaya gidiyoruz. Eskiden bir kasa bin - bin 500 liraydı, şimdi 3 bin 500 liraya çıktı. Mazot, yol, yer kirası, yevmiye derken masrafları karşılayamıyoruz. Vatandaşın da alım gücü kalmadı. Balığın sadece adı var, tezgâhlar bomboş” diyerek içinde bulundukları durumu özetledi.
Artvin’in Ardanuç ilçesinde hem balık satan esnaf hem de sofralarına balık koymak isteyen vatandaşlar, yükselen fiyatlardan şikâyetçi. Sezonluk olarak yapılan balıkçılık faaliyetleri, yılın yalnızca birkaç ayında gelir getirdiği için, bu dönemde yaşanan maliyet artışları hem satışları olumsuz etkiliyor hem de vatandaşların balığa ulaşmasını zorlaştırıyor.
Sezonluk balıkçılık yapan Uğur Keleş, yılın büyük bölümünde iş yapamadıklarını, sadece dört ay boyunca satış yapabildiklerini ifade ederek, “Balık işi yapıyoruz, sezonluk. Senenin sadece dört ayı çalışabiliyoruz. Bugün Rize’deydik, balık almaya gittik. Normalde balık kasası bin ila bin 500 lira arasında değişirdi. Ama bugün açık artırmada kasası 3 bin - 3 bin 500 liraydı. Vatandaşın alım gücü yok, bizim de yok. Hiç yok yani. Alıp arabaya koyma şansımız bile olmuyor. Düşünün, dört kasa balık için buradan Rize’ye araba sürüyoruz. Sonra da mağdur olup geri dönüyoruz” dedi.
Keleş, sadece balığın değil, yola çıkarken yapılan her harcamanın da bel bükücü hale geldiğini vurguladı. “Arabamızın bir gidiş geliş yakıtı 3 bin 500 lira. Buna bir de ‘zemar’ parası, yerbastı parası, yeme içme gibi masraflar eklenince bir geliş gidiş 5 bin liraya patlıyor. 3 kasa hamsi alsak, sadece onların kârını getiriyoruz. Hamsinin bol olması gereken yerde bir kasa 3 bin 500 lira olursa, bizim yapabileceğimiz hiçbir şey kalmıyor” diyerek, artan maliyetlerin kazancı tamamen erittiğini söyledi.
Balık fiyatlarındaki dalgalanmalar da esnafın elini kolunu bağlıyor. Uğur Keleş, bir hafta içinde bile fiyatların ciddi şekilde arttığını belirterek, “Az önce tezgâhın başına geldim, vatandaşların yüzde 80’i soruyor ama almadan gidiyor. Geçen hafta kilosu 150 liraydı, bugün 250 lira. Bir kuru hamsi kasasında 16 kilo hamsi var, satışı 15 kilo. Yani bunda hiçbir kâr yok. Bunu 400 liradan satsan vatandaş almıyor. Elimizde kalsın da istemiyoruz. Aldığımız parayı zar zor çıkarıyoruz. Ama piyasa çok kötü. Balığın sadece adı kaldı. Ne gelen var, ne soran. Hamsi gelmiş pazara ama bakan yok. Pazar bomboş, tezgâhlar boş” ifadelerini kullandı.
Keleş, balıkçılığın artık sürdürülebilir olmaktan çıktığını belirterek, sektördeki denetim eksikliğine de dikkat çekti. “Üzerinde vergi yok, bir şey yok. Denizden alıp getiriyoruz. Ama açık artırmada kasası 3 bin 500 lira olan bir ürünü 5 kasa olarak alıp nasıl satacaksın? Denetim de yok. Denetim gelmeli. ‘Bu balığı nereden aldın, kaça çıkardın?’ diye sorulmalı” diyerek, kontrolsüz fiyat artışlarının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Vatandaşlar da balık tezgâhlarının önünde fiyatlara bakıp eli boş dönenlerden. Bir Ardanuçlu vatandaş, “Tabii ki de fiyat yüksek. Ne düşük ki? Ne yapalım, sürekli sebze yiyoruz” derken, emekli bir başka vatandaş ise “Balık bize göre değil ama alıyoruz işte. Her şey gibi balık da pahalı” diyerek tepkisini dile getirdi.
Son yıllarda artan yaşam maliyetleri, yüksek akaryakıt fiyatları ve düşen alım gücüyle birlikte, Artvin gibi iç bölgelere uzak ilçelerde balıkçılık artık neredeyse imkânsız hale geldi. Ardanuç’ta tezgâhlarda satılan birkaç kasa balık, hem esnafın geçim mücadelesini hem de vatandaşın sofradaki zorluklarını gözler önüne seriyor. Balık sezonu açılmış olsa da, hem tezgâhlarda hem de sofralarda “balığın sadece adı” kalmış durumda.