Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, hükümetin faiz ile mücadelesini eleştirerek bankaların kâra geçtiğini söyledi.

Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, “Yöneticiler her fırsatta faize karşı olduklarını, bunun için defaizle mücadele ettiklerini açıklıyorlar ama yapılan açıklamalara görebankaların geçen yılki kârları yüzde 366 artmış. Bu nasıl faizlemücadele diye insan sormadan edemiyor. Bir deedilmiyor olsa durum nasıl olurdu sorusu da akla geliyor. Söyleneninötesinde geçen sene Merkez Bankası faizleri belli periyotlarla tekhaneli rakamlara indirdi ama piyasada kredi faizleri sürekli artıyor,bunun sonucu olarak da bankaların kazancı artıyor” dedi.

Soydan,“Elbette bankalarınkârları artacak ki ayakta kalabilsinler denebilir. Böyle oluncabankların ayakta durması yüksek faizlerle değil, yaptıkları diğerbankacılık işlemlerinde olmalıdır.” diyerek“Çünkü banka kredilerine ödenenfaizler doğrudan doğruya bankadan kredi alarak işlerini yürütenlertarafından fiyatlara yansıtılıyor, dolayısıyla da tüketicilerden tahsilediliyor. Böyle olunca ister istemez fiyat istikrarı sağlanamıyor.Sürekli olarak fiyatlar artıyor, enflasyon kontrol altına alınamıyor. Buarada sıkça medyaya yansıyan haberlere göre her ay bir önceki ayagöre bankaların takipteki alacakları, bir diğer ifadeyle tahsiledemedikleri kredilerin miktarı artıyor, takipteki alacaklar 2022 sonuitibariyle 163.6 milyar liraya yükselmiş. Elbette ki, bu miktarbankacılık sektörünün yüksek kâr elde etmesini engellemiyor. Sözünözü faiz karşıtı bir iktidar döneminde bankaların kârları yüzde 366artıyor. O zaman insanın aklına ister istemez yapılan açıklamalarıngerçeği yansıtmadığını getiriyor. Çünkü ilan edilen faiz oranları ileuygulama çok farklı olarak yürüyor. Bir yandan fiyatların düşmesi içinfaizlerin düşmesi şart olarak görülüyor ve ilan ediliyor amasöylenenler uygulamalara uymuyor. Yükselen fiyatlar sonucu büyükiddialarla ilan edilen asgari ücret rakamı, ilanın üzerinden bir ay gibikısa bir süre geçmesinin ardından tespit edilen açlık sınırı rakamıasgari ücreti 358 lira geçmiş durumda. Her ay ilan edilen açlık sınırırakamında da yıllık artışın yüzde 108.57 olduğu belirtiliyor. Bu aradaözellikle tarım ürünlerinde yaşanan üretici fiyatlarındaki patlama isteristemez tedirginliğe yol açıyor. Çünkü üretici fiyatlarındaki artış isteristemez zaman içinde tüketici fiyatlarına yansıyacak ve hayatpahalılığı devam edecek demektir. Kısacası tüm iddialı açıklamalararağmen ekonomik uygulamalar fakiri daha fakir, zengini daha zenginyapıyor.Özetle ekonomik sistem zenginlere, bir başka ifadeyle parasıolanlara çalışıyor. Böyle olunca da dar ve sabit gelirlilerinin ücretlerineyapılan zam oranları kısa zamanda eriyor ve dar gelirlilerin alımgücünü artırmıyor. Kısacası toplum giderek yoksullar ve zenginlerdenoluşan iki sınıfa dönüşüyor. Hâlbuki eksiden toplumda geniş bir ortagelir seviyesinde insan vardı. Uygulanan yanlış ekonomik politikalarsonucu orta gelir seviyesi (orta direk) yok olurken geriye yoksullar vezenginler kalmış durumda. Tüm bunlar yaşanırken iktidar sahipleri biranda ortaya çıkan bina fiyatlarındaki ve kiralarındaki anormal artışlarkonusunda da ne topluma ciddi bir açıklama yapılıyor, ne de konutsorununu bitirmek için başlatıldığı ifade edilen hamleler istenensonucu veriyor. Kiralar arttığı yerde, konut fiyatları ise hiçbir izahıolmayan noktaya çıkmasına rağmen geri çekilmiyor. Yani konutkampanyaları derde derman olmuyor. Böyle olunca da orta sınıfgiderek daha da zor duruma düşüyor.Bugün ülkede konut kiraları pekçok yerde asgari ücret seviyesine gelmiş durumda. Tüm buolumsuzluklara rağmen yöneticiler her fırsatta ülkemizi dikensiz gülbahçesi gibi tasvir ediyorlar. Keşke ülke gül bahçense dönmüş,toplumun büyük kesimi rahatlamış olsa o gül bahçesinin dikeninegönüllü olarak katlanılacaktır.” ifadelerini kullandı.

Seçim Sonuçları Eğitime Nasıl Yansıyacak? Seçim Sonuçları Eğitime Nasıl Yansıyacak?

Ayla ALKAN

Editör: TE Bilisim