İmamoğlu’ndan Silivri’den Hopa’ya Mektup

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 29 Mayıs’taki doğum gününde Silivri Cezaevi’nden Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan’a bir mektup gönderdi. Mektubunda Türkiye’de adalet sistemine yönelik değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, toplumsal huzurun ancak adaletle mümkün olabileceğini ifade etti. Mektubun kamuoyuna yansıması, sosyal medyada ve siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı.

Mektubunda “Devletin asıl temeli adalettir” vurgusuyla başlayan İmamoğlu, adaletin yitirilmesinin toplum ile devlet arasındaki bağı kopardığını, güven ve huzur ortamını ortadan kaldırdığını belirtti. Türkiye'nin adalet krizinin eşiğinde olduğunu savunan İmamoğlu, adaletsizliğin toplumsal kesimlerin tamamını etkilediğini dile getirdi. İşçiden emekliye, çiftçiden öğrenciye kadar her kesimin haksızlık karşısında mağduriyet yaşadığını belirterek, “Adaleti isteyenler baskılanıyor, cezalandırılıyor” ifadelerini kullandı.

Polonya’ya Kardeş Belediyecilik Ziyareti

İçeriği Görüntüle

İmamoğlu, yalnızca yargı sistemi değil, kamu yönetimi anlayışının da değişmesi gerektiğini savundu. Kamu görevinde bulunan her bireyin halka samimiyetle hizmet etmesi gerektiğini belirterek, “Makamdan değil, milletten güç alan bir yönetim anlayışına ihtiyaç var” değerlendirmesinde bulundu. Mektubun sonunda ise, “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz” diyerek ortak mücadele ve dayanışma çağrısında bulundu.

İmamoğlu’nun bu mektubuna Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan’dan sosyal medya üzerinden duygusal bir yanıt geldi. Cihan, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Bugün Ekrem Başkanımızın doğum günü. Ve bugün, Silivri Cezaevi’nden yolladığı bir mektupla hepimize umut oldu. Doğum gününüz kutlu olsun Başkanım. ‘Sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi’ için başaracağız. Bu karanlık günleri hep birlikte güneşe çevireceğiz.”

Cihan’ın bu sözleri, Karadeniz’e özgü sembollerle kurulan bir dayanışma mesajı olarak yorumlandı. Hamsi ve mısır ekmeği vurgusu, hem bölgenin kültürel değerlerine hem de halkçı siyasete bir gönderme olarak dikkat çekti.

Silivri Cezaevi’nden gönderilen bu mektup, hem Ekrem İmamoğlu’nun doğum gününde dikkat çeken bir gelişme olarak öne çıktı hem de yaklaşan seçim sürecinde siyasi atmosferin önemli gündemlerinden biri haline geldi.