Arhavi’de 9 köy ile Hopa’daki 1 köyü kapsayan ve 1930 hektarlık bir alanı içine alan madencilik faaliyeti ihalesinin ve ihale ilanının iptali istemiyle açılan ikinci davanın duruşması, 27 Mayıs Salı günü Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Dava, yalnızca çevresel bir mücadele değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir direnişin sembolü haline geldi.
Duruşma, Arhavi Belediyesi, Arhavi Muhtarlar Derneği, Arhavi İl Genel Meclis Üyesi Remzi Gedik ve CHP Artvin Milletvekili aday adayı Funda Özyurt Argun’un davacı olarak yer aldığı güçlü bir toplumsal temsil ile yürütüldü. Duruşmaya Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim, AK Parti Arhavi İl Genel Meclis Üyesi Remzi Gedik, AK Parti Arhavi İlçe Başkanı Maksut Çorbacı, Arhavi Belediyesi Avukatı Beren Hatinoğlu Tahmaz, Avukat Yüksel Çorbacıoğlu, CHP Artvin Milletvekili aday adayı ve davacı Funda Özyurt Argun, Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Arhavililer Vakfı Başkanı Kayhan Giritlioğlu, Arhavili muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim, “Bugün Arhavi’miz için çok önemli bir gündü. Arhavi’de madencilik yapılmasın diye hiçbir siyasi ayrım yapılmadan buradayız. Belediye Başkanı olarak ben, 21. Dönem milletvekilimiz, il genel meclisi üyemiz ve tüm siyasi partilerimizin temsilcileri burada ve davaya müdahiliz. Güzel ve yaşanabilir Arhavi’miz bu haliyle kalsın istiyoruz. Heyelanlı sahalarımızın ve bozuk jeolojik yapılarımızın olduğunu mahkeme heyetine anlattık. Biz memleketimizde turizmin çok önemli olduğuna inanıyoruz ve doğal güzelliklerimizin bozulmamasını istiyoruz. Arhavi’de 21 bin kişi yaşıyor ve Arhavililer olarak madencilik faaliyetlerine karşıyız. Bu mücadelede başarılı olacağımıza inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Davacılardan Funda Özyurt Argun ise 1930 hektarlık alanın yaklaşık 2700 futbol sahasına denk geldiğini belirterek, "Burada kamu yararı görmüyoruz. Bu coğrafya bir biyorezerv alanı ve burada bulunan Artvin Çoruh Üniversitesi, tıbbi aromatik bitkiler üzerine çalışan Türkiye’deki tek üniversite. Biz bu biyolojik çeşitliliği yok edecek bu ihaleye karşı çıkmak için buradayız. Avukatlarımız, toplumsal ve kamusal yararın bulunmadığını özellikle vurguladı. Ancak MAPEK’in savunması bizim için oldukça üzücüydü. ‘Cevher bulma ümidiyle verilen her dilekçeye ihale açmak zorundayız’ dediler. Bunu kabul edilebilir bulmuyoruz. Arkeolojik, doğal ve tarihi sit alanları içeren bu bölgenin madene açılmasına karşıyız." dedi.
Arhavililer Vakfı Başkanı Kayhan Giritlioğlu ise madenciliğin sadece çevresel değil, aynı zamanda kültürel bir tehdit olduğunu vurguladı. Giritlioğlu, “Maden faaliyetleri sadece Arhavi’mizin doğal ve yaşamsal alanlarını yok etmekle kalmıyor; aynı zamanda 3 bin yıldır bu coğrafyada yaşayan kadim Laz halkını da köklerinden koparıp, geleceğe taşınmasını engelleyecek bir tehdittir. Bu nedenle madene karşı çıkıyoruz.” diyerek, mücadelenin kültürel boyutuna dikkat çekti.
Arhavi Belediyesi'nin avukatı Beren Hatinoğlu Tahmaz da, halkı temsilen orada olduklarını ve taleplerinin net olduğunu belirtti. “Bugün burada Arhavi halkını temsilen bulunuyoruz. Talebimiz, maden sahalarına ilişkin ihalenin ve ihale ilanının iptal edilmesidir. Özellikle altını çizdiğimiz konu, Anayasa’nın 168. ve 169. maddelerinde açıkça belirtilen kamu yararı ilkesiydi. Bu nedenle ihalenin iptalini istiyoruz.” dedi.
Davanın avukatlarından ve dönemin CHP Artvin Milletvekili olan Yüksel Çobanoğlu da, davanın geniş bir toplumsal tabanı temsil ettiğini ifade etti. “Bugün Ankara’da Arhavi’deki madencilikle ilgili dava görüldü. Bu dava, 15 bin kişinin karşı çıktığı bir madeni temsil ediyor. Arhavi’nin tüm siyasi partileri buradaydı. İktidar partisine mensup belediye başkanımız da davacıydı. Bu dava, toplumun tüm kesimlerini temsil eden bir davaydı. Arhavi’den tüm kamuoyu bu madene karşı durdu ve biz davamızı açtık. Şimdi sonucunu bekleyeceğiz.” dedi.
Mahkeme, her iki dosyanın duruşmasının tamamlanmasının ardından kararını kısa süre içinde açıklayacağını duyurdu. Arhavi halkı ve çevre gönüllüleri ise nefesini tutarak bu önemli kararın sonucunu bekliyor.
