Orta Çağ döneminde Tekkale Kilisesi’ni koruma amacıyla inşa edilen ve uzun süredir baraj suları altında kalan Tekkale Kalesi, su seviyesinin düşmesiyle yeniden görünür hale geldi.
Tarihi yapı, profesyonel yüzücü Serhat İnce ile Milli Kano Antrenörü Oktay Alkan tarafından kano ile ziyaret edildi.
Gerçekleştirilen ziyaret, hem bölgenin kültürel mirasına dikkat çekti hem de Yusufeli’nin alternatif turizm potansiyelini bir kez daha gündeme taşıdı.
Baraj sularının çekilmesiyle adeta bir ada gibi ortaya çıkan kale, mimari sağlamlığı ve görkemli yapısıyla dikkat çekti.
Ziyaret sırasında kaleye kano ile giren Serhat İnce, yapının tarihsel ve stratejik önemine vurgu yaptı.
İnce, kalenin Orta Çağ’da dönemin kralı Kral David ve Kavkazişe sülalesi tarafından, yukarıda bulunan Tekkale Köyü’ndeki manastır ve kiliseyi koruma amacıyla inşa edildiğini belirtti. Aynı zamanda kalenin bölgenin güvenliğini sağlamak ve stratejik noktaları kontrol altında tutmak için de kullanıldığını ifade etti.
Kaleye kano ile girdikleri anları anlatan İnce, “Normal şartlarda bu kale yaklaşık 50-60 metre daha yüksekte, oldukça sarp bir kayanın üzerinde yer alıyor. Ancak baraj gölü yükselince kale tamamen su altında kalmıştı. Şimdi ise suyun çekilmesiyle yeniden gün yüzüne çıktı. Biz de dönemin kralının bunca istilaya ve savaşa rağmen koruyabildiği bu yapının içine kano ile girdik. Çok ilginç ve heyecan verici bir deneyim oldu” dedi.
Yapının sağlamlığına da dikkat çeken İnce, suyla çevrili olmasına rağmen kalenin mimari bütünlüğünü koruduğunu vurgulayarak, “Komple su içinde kalmasına rağmen yapı kendini hiç kaybetmemiş. İçerideki kemerler hâlâ sapasağlam duruyor. Tavandaki taş işçiliği, kemerlerin birleştirilme biçimi gerçekten inanılmaz. Şu an bir zamanlar hapishane olarak da kullanılmış, son derece korunaklı bir kalenin içindeyiz. Burada olmamızın asıl amacı bu tarihi değerlere dikkat çekmek” ifadelerini kullandı.
Milli Kano Antrenörü Oktay Alkan ise ziyaretin aynı zamanda bir keşif gezisi niteliği taşıdığını belirtti.
Alkan, “Tekkale Kilisesi’ni korumak amacıyla yapılan kalenin çevresinde kano ile gezmeye başladık. Yusufeli’nin turizme kazandırılabilecek alanlarını yerinde görmeye çalışıyoruz. Bugün küçük ama çok keyifli bir kano turu yaptık. Vadi içerisinde, küçük adacıkların kenarlarından geçtik, eski ve yıkılmış köy alanlarına ulaştık” dedi.
Kalenin bir bölümünün hâlâ su altında olduğunu belirten Alkan, bu durumun farklı bir deneyim sunduğunu dile getirerek, “Kalenin yarısı su dolu olduğu için içinden geçme şansı da bulduk. Bizim için çok güzel ve unutulmaz bir anı oldu. Bu tür keşif ve turlarımız önümüzdeki süreçte artarak devam edecek” şeklinde konuştu.
Tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Yusufeli’nde, baraj sularının çekilmesiyle ortaya çıkan Tekkale Kalesi ve çevresinin, kültür ve doğa turizmi açısından önemli bir potansiyel taşıdığı belirtiliyor.
