Ortaya atılan iddialar üzerine harekete geçen Artvin Ticaret Borsası, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaflar Derneği, yaptıkları ortak açıklamayla hem kamuoyunu bilgilendirdi hem de yetkililere çağrıda bulundu. Sivil toplum kuruluşları, çağrı merkezinin kentte kalmasının hem istihdam hem de ekonomik anlamda büyük önem taşıdığına dikkat çekerken, Artvin’in kalkınmada öncelikli iller sıralamasında 4. bölgeden 6. bölgeye alınması talebinde bulundu.
Artvin Ticaret Borsası Başkanı Osman Akyürek, çağrı merkezinin kapanma aşamasına geldiğini vurgulayarak, kentteki tüm sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Akyürek, “Artvin’i temsil eden tüm STK temsilcilerini bir araya getirirsek, kentteki en önemli konuları bir lobi çalışması çerçevesinde birlikte yürütebiliriz. Biz bunu Hopa’da gerçekleştirdik, başarılı olduk. Neden Artvin’de de yapmayalım dedik. Birlikte hareket edersek başaramayacağımız hiçbir iş yok. Artvin’de faaliyet gösteren çağrı merkezi, 100’ün üzerinde kişiyi istihdam ediyor. Ancak şu anda kapanma aşamasına geldi. Bir yandan istihdam diye bağırırken, diğer yandan elimizdeki işi kaybediyoruz ve işsizlik artıyor” diye konuştu.
Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Seçkin Kurt da, daha önce Siirt’te benzer bir merkez açıldığında aynı endişenin yaşandığını, şimdi de Diyarbakır ile birlikte bu kaygıların yeniden gündeme geldiğini söyledi. Firma yetkililerinden gelen “şimdilik bir şey yok ama ilerleyen aylarda ne olur bilemem” şeklindeki açıklamaların endişeleri artırdığını belirten Kurt, “Çağrı merkezinde çalışan 130 kadının işsiz kalması ve Artvin ekonomisine sağladığı katkının kaybedilmesi kabul edilemez. Ne yapılabileceğini sorduğumda verilen yanıt beni tatmin etmedi. Bunun üzerine STK temsilcileriyle bir toplantı yapma kararı aldık” ifadelerini kullandı.
Artvin’in kalkınmada öncelikli iller sıralamasında yeterince desteklenmediğine dikkat çeken Kurt, ekonomik göstergelerin yanıltıcı olduğunu, baraj ve çevre yolu yatırımları nedeniyle ilin yanlış sınıflandırıldığını söyledi. “Ankara’dan bakıldığında baraj ve çevre yolu yatırımları nedeniyle yüksek kamu harcaması yapılmış gibi görünüyordu. Bu yüzden ekonomik göstergeler yanıltıcı bulunarak ilimiz 2. bölgeye alındı. Yoğun girişimler sonucunda tekrar 4. bölgeye döndük ama bu da yeterli değil” diyen Kurt, 6. bölge kapsamının sadece çağrı merkezleri için değil tüm küçük işletmeler ve KOBİ’ler için de büyük fırsatlar yaratacağını vurguladı.
Kurt, “6. bölgede sigorta primleri ödenmediği için bu tür firmalar yatırımlarını o bölgelere kaydırıyor. Tüm STK’lar olarak çağrıda bulunuyoruz; Kalkınmadaki sıralamamızın 5. ya da 6. bölgeye çekilmesi gerekiyor. Çünkü çağrı merkezinin Artvin’de kalması demek, dışarıdan kente yıllık yaklaşık 70 milyon TL’lik ekonomik girdi sağlanması demek. Kapanması hâlinde bu para kent dışına çıkacak” dedi.
Artvin Esnaflar Derneği Başkanı Şeref Öngüner ise süreci yakından takip ettiklerini, konunun kendilerine ulaşmasının ardından AK Parti ilçe yöneticileriyle irtibata geçtiklerini belirtti. Öngüner, “Şu an için bize 11. aya kadar herhangi bir kapanmanın söz konusu olmadığı teyit edildi” diyerek kısa vadede bir kapanma beklenmediğini ancak sürecin dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi.
STK temsilcilerinin ortak talebi, Artvin’in kalkınmada öncelikli 6. bölge kapsamına alınarak yatırım teşviklerinin artırılması ve bu sayede çağrı merkezinin kentte kalmasının sağlanması yönünde oldu. Ticaret Borsası Başkanı Osman Akyürek, “Bu sadece çağrı merkezi için değil, küçük esnafımız ve KOBİ yatırımları açısından da büyük önem taşıyor. Mevcut yasal ortamda teşvik ve hibelerin önündeki engellerin kalkması için tek yol, Artvin’in 6. bölge kapsamına alınmasıdır. Bu talebimizi Cumhurbaşkanının da bulunduğu toplantıda dile getirdik. Neden Diyarbakır’a gidiliyor? Çünkü orada sigorta ve teşvik avantajı var. Bugün burada 130 kişinin işsiz kalması, hem aileler hem esnaf için büyük bir felakettir” ifadelerini kullandı.
Artvin’in ekonomik geleceği için önemli bir eşikte olunduğu vurgulanırken, çağrı merkezi örneğiyle birlikte kentin yatırım cazibesinin yeniden değerlendirilmesi ve bölgesel teşvik haritasında adil bir konuma yerleştirilmesi gerektiği mesajı verildi.
