Sabah saatlerinde hayvanlarını meraya çıkaran Ferhat Erin, akşam saatlerinde sürüyü geri toplarken bir ineğinin eksik olduğunu fark etti. Havanın serinlemeye başladığı saatlerde başlayan arama, köylü için unutulmaz bir ana dönüştü. Yeni doğan danayı sırtına alarak kilometrelerce yürüyen Ferhat Erin, yaşadığı olayı “Bulduğumda gözüm doldu, bırakıp dönemezdim” sözleriyle anlattı.
Gün boyu hayvanlarını yaylada otlatan Erin, dönüş yolunda hayvanları tek tek kontrol ederken bir tanesinin olmadığını fark etti. Önce merada biraz oyalanmış olabileceğini düşündü. Ancak aradan geçen süreye rağmen ortalıkta görünmeyen ineği bulmak için çevrede arama yapmaya başladı. Meranın çevresini, dere kıyılarını ve sık otluk alanları dikkatlice dolaşmasına rağmen ineğin izine rastlayamadı. Saat ilerledikçe hava serinlemeye başladı. Erin, kaybolan ineğin ormanlık alana girmiş olabileceğinden şüphelenerek aramasını bu yöne kaydırdı.
“Seslendim ama cevap gelmedi. Ormana girdim. Sessizlik vardı, sadece rüzgârın sesi duyuluyordu. Bir süre ilerledim, sonra çok hafif bir ses duydum. Homurtuya benzer bir şey. Hemen sese yöneldim. Bir ağacın dibinde, toprağın üstünde yatıyordu. Doğuruyordu. Yalnız başına kalmış, hiç sesi çıkmamış. Yanına çöktüm, başını okşadım. Çok yorgundu. Hemen yardım ettim, sağ olsun hayvan da zorluk çıkarmadı” diye konuşan Ferhat Erin, o anı hayatı boyunca unutamayacağını söyledi.
Doğum sağlıklı bir şekilde gerçekleşse de, yeni doğan dana henüz ayakta duramıyordu. Anne inek ise doğumun yorgunluğu nedeniyle yerinden kalkmakta zorlanıyordu. O şartlarda hem hayvanları ormanda bırakmak hem de yardım çağırmak mümkün değildi. Bunun üzerine kararını verdiğini belirten Erin, “Danayı önce kucağıma aldım ama taşıması zor oldu. Sonra sırtıma aldım. Annesi de yavaş yavaş arkamdan geldi. Sık sık durdum, bekledim, ona seslendim. Yaklaşık bir saat yürüdüm. Zor oldu ama değdi” dedi.
Yol boyunca hem fiziken yorulduğunu hem de duygusal olarak etkilendiğini söyleyen Erin, bu işi gönülsüz yapmanın mümkün olmadığını ifade etti. “Hayvanı sevmeden olmaz. Onlar konuşmaz ama her şeyi anlar. Eksik olduğunu görünce içime oturdu. Ormanda o hâlde görünce de gözüm doldu. Bir can dünyaya geldi, kendi evladım gibi taşıdım” diyerek duygularını paylaştı.
Köye ulaştıklarında anne inekle yavrusunu gören komşuları da hem şaşkınlık hem de takdirle olayı karşıladı. Ferhat Erin’in sırtında danayla köy yolundan gelişi, birçok kişi tarafından cep telefonuyla kaydedildi.
Şavşat’ın yüksek rakımlı köylerinde hayvancılığın zorluklarına dikkat çeken köylüler, bu tür olayların kırsalda yaşayanların hayatında zaman zaman yaşandığını ama çoğu zaman görünmediğini belirtiyor. Ferhat Erin ise bu olayın ardından dananın sağlık durumunun iyi olduğunu, annesiyle birlikte ahırlarında güvende olduklarını söyledi. “İyi ki gidip aramışım. Biraz daha gecikseydim, hem doğum zorlaşabilirdi hem de hayvanlara bir şey olabilirdi. Doğanın içinde yaşıyoruz, ama doğa ihmale gelmez” diyerek sözlerini tamamladı.
